Emek ve Demokrasi Güçleri, yerel seçimlere ilişkin bir tutum belgesi hazırladı ve bunu basın açıklamasıyla duyurdu.
Türk Tabipler Birliği, KESK, DİSK, İnsan Hakları Derneği Antep Şubesi, Tilkiler Köyü Eğitim Kültür Sağlık ve Dayanışma Derneği, Çepnileri Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği Antep Şubesi ve 78’liler Derneği'nin bir araya gelerek oluşturduğu Emek ve Demokrasi Güçleri, yerel seçimlere ilişkin bir tutum belgesi hazırladı ve bunu basın açıklamasıyla duyurdu.
Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, "Şeffaf yönetim, şeffaf bütçe ve harcamaların halka açık olması gereklidir. Halkın katılımı, denetimi ve kararı bu süreçlerde esastır. Yerel demokrasiyi güçlendirmek için Halk Meclisleri'nin kurulması önemlidir," dedi.
Parlakçı, emekten ve halktan yana bir yerel yönetim talep ettiklerini belirterek, "Ulaşım, trafik sorunları, çevre sorunları, ekolojik yıkım gibi konularda yaşanabilir bir kent hayatı oluşturulmalıdır. Belediyeler, halkın söz ve karar sahibi olduğu bir yapıya dönüştürülmelidir," şeklinde konuştu.
Harcamaların şeffaf olması gerektiğini vurgulayan Parlakçı, "Belediyelerin gelir gider hesapları ve harcamaları kamuya açık olmalıdır. Bu bilgiler düzenli olarak halka duyurulmalı ve internet üzerinden paylaşılmalıdır. Kent yaşamını etkileyen temel konular halkın onayına sunulmalı ve gerekirse referandumla karara bağlanmalıdır," diye ekledi.
Ticari amaçlı belediyeciliğin reddedilmesi gerektiğini belirten Parlakçı, "Belediyeler, kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesine izin vermemelidir. Hizmetlerin herkesin eşit şekilde ulaşabileceği şekilde sunulması sağlanmalıdır. Ayrıca, temel ihtiyaçlar için fiyat belirlemeleri yapılmalı ve yoksul halkın erişimine olanak tanınmalıdır," ifadelerini kullandı.
Gençlerin barınma sorunlarının çözülmesi gerektiğini de vurgulayan Parlakçı, "Gençlik merkezleri ve spor tesisleri gibi sosyal alanlar gençlerin gelişimine katkı sağlar. Üniversite gençliğinin barınma sorunlarına çözüm bulunmalı ve eğitim olanakları artırılmalıdır," şeklinde konuştu.
Son olarak, ekolojik tahribata yol açan uygulamaların durdurulması gerektiğini ve kentlerin kamusal alanlarının korunması gerektiğini belirten Parlakçı, "Kent planlaması uzun vadeli ve sürdürülebilir olmalıdır. Kentlerin geleceği, bilim insanları ve meslek örgütlerinin katılımıyla belirlenmelidir," dedi.