Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci, Türk ihracatçılarının mevcut küresel konjonktürde Avrupalı rakiplerine göre daha şanslı bir konumda olduğunu belirtti. Almanya’daki seçim sonuçları, ABD’nin Çin ve AB ülkelerine uygulamayı planladığı tarifeler ile Suriye’deki gelişmeleri değerlendiren Kileci, Türk ihracatçılarının zorlu koşullardan fırsat yaratma becerisine sahip olduğunu vurguladı.
Kileci, “Bizim hikayemizde hep bir aksiyon var. Krizleri fırsata çevirme gayreti içindeyiz. Üretmek ve çalışmaktan başka çaremiz yok. Rakiplerimiz veya pazarlarımızda durum böyle değil. Bu da bizi değişken ve hareketli durumlarda avantajlı kılıyor. Bunun iki sebebi var: Birincisi bu tür ortamlara alışık olmamız, ikincisi ise jeopolitik konumumuz,” dedi. Ancak bu avantajların sorunların yokluğu anlamına gelmediğini ifade eden Kileci, ihracatçıların şu anda 10 kat daha fazla çaba gösterdiğini belirtti. Ortadoğu’da Suriye, Gazze, Irak ve Afrika’daki yeniden yapılanma süreçlerinin Türkiye’yi dünya için önemli bir lojistik merkez haline getirdiğini de sözlerine ekledi.
Suriye İhracatında Yüzde 35’lik Artış
Suriye ile ticaretin önemine dikkat çeken Kileci, bu ülkenin Türkiye için sadece bir komşu değil, aynı zamanda bölgesel iş birliği ve kalkınma açısından stratejik bir ortak olduğunu söyledi. Geçen yıl Suriye’ye yaklaşık 2 milyar dolarlık ihracat yapıldığını, bunun 600 milyon dolarının Gaziantep’ten gerçekleştiğini belirten Kileci, son iki ayda ise ihracatta yüzde 35’lik bir artış yaşandığını açıkladı. Kileci, “Bu ortamda daha akılcı hareket etmeli, yatırımları dikkatle planlayarak kaynaklarımızı verimli kullanmalıyız. Büyümeden çok mevcut şartlara nasıl uyum sağlarız, bunu iyi hesaplamalıyız,” dedi. Ayrıca sanayi envanterinin çıkarılması, insan kaynağı ve coğrafi avantajların analiz edilerek bir dönüşüm planı hazırlanması gerektiğini önerdi.
Emek Yoğun Sektörlerde Kayıplar Yaşanıyor
İhracatın genel olarak düşmediğini ancak bazı sektörlerde ciddi kayıplar yaşandığını ifade eden Kileci, emek yoğun sektörlerdeki rekabet gücünün azaldığını belirtti. “Ortalama çalışma maliyetimiz 1500 dolar civarında. Asgari ücret 200-300 dolar olan ülkelerle bu şartlarda rekabet edemeyiz. Örneğin, hazır giyim sektöründe ciddi kayıplarımız var. Öte yandan gıda ve tarıma dayalı sanayide ise önemli artışlar kaydediyoruz. Bu dinamikleri iyi analiz etmeliyiz,” diye konuştu.
ABD Tarifeleri Tekstil İçin Fırsat Olabilir
ABD’nin Çin ve AB ülkelerine yönelik planladığı tarifeleri tekstil sektörü açısından değerlendiren Kileci, bu durumun Türk ihracatçıları için bir fırsat yaratabileceğini söyledi. “Fırsatlar her zaman karşımıza çıkar, önemli olan bunları akılcı bir şekilde değerlendirmek. ABD pazarında halihazırda faaliyetlerimiz var. Turkish Textile Network Turquality projemizle tekstil ihracatımızda kalıcı bir artış hedefliyoruz,” dedi. ABD’nin 30 milyar dolarlık tekstil ve 82 milyar dolarlık hazır giyim ithalatıyla dünyanın en büyük ithalatçısı olduğunu hatırlatan Kileci, bu pazarda Türk tekstilini daha etkin bir şekilde tanıtmayı amaçladıklarını belirtti.