Tezel; '10 milyonu aşkın denetimsiz kaçak yapı ruhsatlandırıldı'
Haber Kategorisi: Gaziantep

Tezel; '10 milyonu aşkın denetimsiz kaçak yapı ruhsatlandırıldı'

TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri ve Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Fatma Aslı Tezel, 20 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 50 binden fazla kişinin ise yaralandığı, yüzbinlerce yapıyı yerle bir eden 17 Ağustos depreminin 24. yılında dönemi dolayısıyla açıklama yaptı.

En çok can kaybı bu yapılarda yaşandı

Türkiye’de İmar Barışı adı altında, projesi olmayan, hiçbir mühendislik hizmeti almamış 10 milyonu aşkın denetimsiz kaçak yapının ruhsatlandırıldığını söyleyen Tezel, “6 Şubat Kahramanmaraş depremleriyle birlikte bir kez daha görülmüştür ki en büyük yıkım mühendislik hizmeti almamış yapılarda meydana gelmiş, en çok can kaybı bu yapılarda yaşandı” dedi.

Çağdaş bir "risk yönetim" sistemi oluşturulmalı

Tezel, “Afetlerin bundan sonra felakete dönüşmesini istemiyorsak; bütünlüklü bir plan, program, bu programı uygulayacak bir devlet yapılanması ve güçlü bir siyasi irade şart. Bilimi, planlamayı ve denetimi dışlayan, rantı egemen kılan bu politika modeli, çaresizliğin ve yetersizliğin değil, bilinçli bir tercihin ürünü. Benzer felaketleri bir daha yaşamamak için derhal adım atılmalıdır. Yapı denetimi sistemi TMMOB ve bağlı odalar, üniversiteler ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden düzenlenmeli. Yapılaşmadan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için çağdaş bir "risk yönetim" sistemi oluşturulmalı” açıklamasını yaptı.

Bilimin, tekniğin ve doğanın sesine kulak verilmeli

Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilebilmesi için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modelinin benimsenmesi gerektiğini vurgulayan Tezel, “Depremlerde can kayıplarının önlenmesi için izlenmesi gereken tek yol mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin bilimsel-teknik doğruların ışığında kamucu bir yaklaşımla uygulanması. Kentimizdeki belediyelerin bu süreçleri sadece müteahhitlerle değil, meslek odaları ve üyelerinin etkin katılımlarıyla planlaması ve yürütmesi sağlanmalı. Aksi takdirde yaşanmış bu acı tabloları yeniden yaşamamız kaçınılmaz olacak. Ülkemizin yıllar içinde enkaz altında kalmaması için, bilimin, tekniğin ve doğanın sesine kulak verilmeli” ifadelerini kullandı.

Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumlar devre dışı bırakılmış

“Kamucu bir yaklaşımla ele alınması gereken depremlere ve afetlere karşı hazırlıkta, mevcut siyasi iktidar pek çok konuda olduğu gibi sınıfta kaldı” eleştirisini yapan Tezel, “Afet riski olan yerleşim yerleri taşınmamış, binalarımız depreme dayanıklı hale getirilmemiş, kent merkezlerinde deprem toplanma alanları oluşturulmamış, afet sonrası kriz yönetim senaryoları hazırlanmamış Bu süre içinde imar planları depreme hazırlıklı şehirler yaratmak için değil, kentsel rantın dağıtılması için bir araç olarak kullanılmış. Parsel bazında yapılan imar tadilatları ile ormanlık alanlar ve su havzaları dere yataklarıyla birlikte yapılaşmaya açılmış. Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi oluşumlar devre dışı bırakılmış” şeklinde konuştu.

Odalarımız yapı denetim süreçlerinden dışlandı

Tezel, “Büyük beklentilerle hazırlanan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planının gerekleri yerine getirilmemiş. Başta okul ve hastaneler olmak üzere, Türkiye’deki bina envanteri çıkarılmamış, mevcut yapılar hasar görebilirlikleri ve riskleri esas alınarak gruplandırılmamış. Kamusal bir hizmet olarak yerine getirilmesi gereken “yapı denetimi”, tümüyle ticari bir faaliyete dönüştürülmüş. Bu gibi hizmetleri kamu adına üretecek Odalarımız mesleki yeterlilik, eğitim, belgelendirme ve denetleme gereklilikleri yapı denetim süreçlerinden dışlanmış” diye konuştu.

 

gaziantepsabah.com