Nelere muhalefet etmeliyiz? Bu soruyu ikiye ayıralım Ülkemizin içinde nelere muhalefet etmeliyiz ? Dışında nelere muhalefet etmeliyiz ?
Nelere muhalefet etmeliyiz?
Bu soruyu ikiye ayıralım
Ülkemizin içinde nelere muhalefet etmeliyiz ?
Dışında nelere muhalefet etmeliyiz ?
Önce içimize bakalım..
Günümüzün en yakıcı problemi hayat pahalılığı. Yani geçim sıkıntısı. İşsizlik ve çalışanların aldığı ücretlerin bir işe yaramaması...
Küçük isletmelerin bu günkü ücretleri bile çalışana verecek gücünün kalmaması. Yani güçlü olan daha da güçleniyor. Tekelleşme hız kazanıyor, zayıflar eleniyor. Bu orman kanununa dur diyen yok. Oysa biz bin yılların medeniyetini bünyesinde taşıyan bir halkız ve insanız.
Krizlerin yükünü güçlülere değil, zayıf olanlara yıkmak bu sistemin temel açmazıdır.
Bu durum ciddi sosyal sorunlar doğuruyor. Hırsızlık, mafyalaşma, uyuşturucu ve fuhuş zirve yapıyor. Özellikle uluslararası güçlerin finans ettiği terör de bu havalardan beslenir.
Eğitim kalitesi düşüyor, bilimden uzaklaşma başlıyor ve kadercilik kutsanıyor.
İktidar, bu tabloya alkış bekliyor. Yok kardeşim MUHALİFİM.
Dışarda, yani dış politakada ne durumdayız?
Daha önce çokça yazdım.
Dünyada ABD ve yandaşlarıyla, RUSYA - ÇİN ve yandaşları arasında gerilim her geçen gün artıyor. Emperyalist - Kapitalist sistem sorunlarını barışçıl yollardan çözemiyor. Nükleer savaş tehditleri havada uçuşuyor. Vekalet savaşları hibrit savaşlar kanıksandı bile.
Biz hala iki tarafı da idare etmeye çalışıyoruz, aslında her iki tarafı da kaybediyoruz. Çünkü ikili oynadığımızı onlarda görüyor. Biz görmediğini sanıyorsak deve kuşunu bile kendimize güldürürüz.
MUHALİFİM kardeşim.
Bu durum nasıl düzelir?
İçerde birlik beraberlik sağlayarak,
Refahı da, krizi de herkese yayarak,
Dış politikada bağımsızlıkçı fakat haklıdan yana durarak.
Ahmet ATILMIŞ | 10.02.2024