Bebeklerin hastane küvezlerinde üç kuruş için öldürüldüğü günlerden geçiyoruz maalesef. Belki ölümle sonuçlanmamış olabilir ama devleti soymak adına hastanelerde birçok gereksiz işlem yapılmıyor mu hala?

Bu durum sağlıkta özelleştirmenin iflas ettiği anlamına gelmiyor mu?

Bu sistemin kendisi bizatihi suça davetiye çıkarmıyor mu?

Eğer özel işleri çok seviyorsanız katı bir denetim mekanizması kurmanız gerekmez mi?

Durum eğitimde de farklı değil.

Bedelli askerlikte sorunlu.

Yani para, ticaret, kazanç, her durumun konusu olmak zorunda değildir. Olursa ortaya böyle görüntüler çıkar.

İntiharların, tecavüzlerin, cinayetlerin önüne geçmek için neyi bekliyorsunuz?

Laik ve demokratik değerlerden uzaklaşmak bize neyi kazandırır arkadaşlar. Ama kaybettirecekleri saymakla bitmez.

Az değil, 100 yıllık bir Cumhuriyet geçmişimiz var ve bunu can vererek kazanmışız. Bunu demokrasiyle taçlandırmak varken tam tersine gitmek niye?

Bir yanda korku iklimi, bir yanda uçsuz bucaksız istismar, iltimas, rüşvet, mafyatik ilişkiler...

Ve bebek ölümlerine varan yağmacı, acımasız, çürümüş bir bataklık. 

Buradan acilen çıkmanın bir yolu olmalı.

Siyasetten bağımsız olarak söylüyorum,

her siyasetten amcalar, teyzeler, anneler, babalar, kardeşler gidişattan kaygılılar...

Sağlık devletin kurulduğu günden beri geliştirdiği başarılı ve düzeyli bir alandı. Eğitimde öyle, kaldı mı şimdi Allah aşkına? 

Bugün İstanbul'da TRT’nin ev sahipliğinde yapılan Asya Pasifik yayıncılar birliğinin konferanslarına katıldım. Hemen yanı başında uluslar arası okullar için bir fuar vardı oralara bir göz attım, gençlerin çok yoğun ilgisi var maalesef. Keşke birileri ben Türkiye'de okuyacağım, oranın çok ünlü ve başarılı üniversiteleri var deseydi. İlk binde üniversitemizin olmadığını söylediler kahroldum! Neden, neden buralardayız?


Ahmet ATILMIŞ | 21.10.2024 – aatilmis@hotmail.com