KESK ;Yoksullukta, sefalette değil, hak ettiğimiz refahta eşitlik istiyoruz
Haber Kategorisi: Ekonomi

KESK ;Yoksullukta, sefalette değil, hak ettiğimiz refahta eşitlik istiyoruz

KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Yeşilsu’da düzenledikleri basın açıklamasında 4 milyona yaklaşık kamu çalışanını ve 2,5 milyon memur emeklisini yakından ilgilendiren 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri kapsamında taleplerini, açıkladı

KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, “KESK olarak yıllardır yürüttüğümüz fiili meşru mücadele sonucunda kurulan masanın kamu emekçilerinin ve emeklilerin yok sayıldığı, iktidarın ve yetkili olarak oturttuğu yapının bir oyun sahnesine dönüştürülmesine seyirci kalmadık, kalmayacağız” ifadelerini kullandı.

Demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz

“Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz” diyen Parlakçı, “Bizler ulufe değil, grevli gerçek bir toplu sözleşme düzeni istiyoruz. İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz” açıklamasını yaptı. 

Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme talep ediyoruz

Gerçek, evrensel bir toplu pazarlıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan mevcut toplu sözleşme sisteminin devam etmesi durumunda yaşanılan sorunların çözülemeyeceğini kaydeden Parlakçı, “KESK olarak öncelikle; 6 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve kamu emeklisinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarını temel alan, iktidarın hem işveren olarak tarafı hem hakem olmadığı, her sendikanın, konfederasyonun kendi üyeleri adına masaya oturabildiği, kadın kamu emekçilerinin kendi talepleri ile masada temsil edildiği, başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz” dedi. 

Kamu emekçilerine kira yardımı yapılmalı

Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını talep eden Parlakçı, “Toplu Sözleşme teklifimizde kamuda en az maaşı alan, eşi çalışmayan, 2 çocuklu, konutu olmayan, 15. derecenin 1. Kademesindeki hizmetlinin mevcutta 8 bin 77 TL’lik ilave seyyanen ödenekle 22 bin TL olan maaşının 2024 yılı Ocak ayından itibaren eş, çocuk yardımı ve kira yardımı ile birlikte en az 45 bin TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz. Bunun için mevcutta trajikomik seviyede olan eş ve çocuk yardımlarının asgari gıda harcaması tutarında artırılmasını ve konut sahibi olmayan tüm kamu emekçilerine konut hakkı kapsamında kira yardımı verilmesini istiyoruz” diye konuşma yaptı.

Gelir vergisi dilimi yüzde 15’e sabitlenmeli

Gelir vergisi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi gerektiğini ifade eden Parlakçı, “Yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye, çok düşük seviyelerde kalan harcırah ve seyyar görev tazminatının derece ayrımı yapılmadan günlük 377 TL’ye çıkarılmasını, seçim öncesi verilen 3600 ek gösterge sözünün tutulmasını, 1. Dereceye yükselen tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesini, tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, zorunlu BES kesintisinin kaldırılmasını, mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı temel alınarak artırılmasını İstiyoruz” açıklamasında bulundu. 

Parlakçı, “EYT’de hala süren mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini, kadın çalışanların 20 hizmet yılı, erkek çalışanların 25 hizmet yılı dolduğunda yazılı talepleri halinde emekli olma hakkı kazanmasını, ek ödeme adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasını, farklı kamu kurumlarında aynı unvanda çalışan tüm kamu emekçileri arasında ücret eşitliğinin sağlanmasını, adil ücret politikasının esas alınmasını, 4/C den 4/B ye geçen personelin mevcutta yüzde 20 olan ek ödeme tutarının kademeleri temel alınarak yüzde 70 ile yüzde 105 bandına çekilmesini talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi. 

Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu kurulmalı

KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle bitirdi: Nitekim özellikle pandemi ve sonrasında gerek dünyada gerekse ülkemizde derinleşerek artan işsizlik ve derinleşen ekonomik kriz, temel gelir güvencesi talebini tartışılır kılı. Hükümetler daralan ekonomi ve yaşam standartlarındaki gerilemeyi önlemenin bir yolu olarak birçok ülkede benzer programlara yönelmişlerdir. Böyle bir programın finansmanı, sermayeden yana değil, emekten halktan yana bütçe tercihi ile rahatlıkla sağlanabilir. Bu nedenle; Konfederasyonumuzun önerdiği Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu tarafından yalnızca toplumun bir ferdi olmaları sebebi ile ülkemizde bulunan insanlara temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli ve koşulsuz bir gelir kapsamında belirlenecek bir tutarın, temel gelir güvencesi olarak belirlenmesini talep ediyoruz.”

 

gaziantepsabah.com