Yüzüncü yılımızı kutladığımız bugünlerde bilim dünyası güzel gelişmeler gösteriyor. Örneğin Nobel Fizik Ödülü’nün bu yılki sahipleri, attosaniye (10-18 saniye) denilen bir zaman ölçeğinde lazer atımları üretmeye imkân veren yöntemleri geliştirdiler.
Yüzüncü yılımızı kutladığımız bugünlerde bilim dünyası güzel gelişmeler gösteriyor. Örneğin Nobel Fizik Ödülü’nün bu yılki sahipleri, attosaniye (10-18 saniye) denilen bir zaman ölçeğinde lazer atımları üretmeye imkân veren yöntemleri geliştirdiler. Attosaniye ölçeğini anlamamız için güzel bir videoyu referans olarak bıraktım ancak kısaca ‘’maddeye attosaniye zaman aralıklarıyla baktığınızda hızla hareket edenlerin sadece elektronlar olduğunu görürsünüz.’’ açıklaması bu ölçeğin ne derece hızlı bişeyi görmeye çalıştığını anlatıyor. Zira atomlar ve molekülleri elektronlardan daha büyüktür ve attosaniye ölçeğinde izlemek istesek o kadar az hareket edecekler ki sanki duruyorlarmış gibi göreceğiz.
Işığın nabzını tutmaya başlayan bir döneme giriyoruz diyor Barış Özcan* kendi deyimiyle , bu bilgiyi pratikte ölçmeye çalışmanın önemini herhalde ne kadar överek anlatsak az. Femtosaniye kavramını bile bilip, deneyini yapamamış yüzlerce üniversite var. Fakat femtosaniye ölçekte lazer atımlarını neredeyse tüm göz hastaneleri kullanıyor. Neden derseniz, femtosaniye ölçekli lazerler şuan LASİK diye duyduğumuz göz çizdirme operasyonunu yapmamızı sağlayan alet. Yani yine küçük şeylere bir büyüteçle yaklaştığımızı ve en ayrıntılı görüntüyü almamızı sağlıyor diye düşünebilirsiniz. Sonrasında atılan kesi vb yapılan işlem doktorun bileceği iş????.
Bilimin dilini anlamaya başladığımızda hayatımızın arabeskliklerinden öylesine hızlı uzaklaşıyoruz ki. O nedenle bilimi takip etmek ve ilerlemesine eşlik etmek gündelik hayatımızı da çok kolaylaştıracaktır. Teorideki bilgileri okurken, pratikte ne işe yarayabilir ki gibi sorular sorduğunuzda, aldığınız cevaplar bunun en açık örneği.
Kısaca, evren sınırları dahilinde ve canlı, cansız tüm maddelerin içinde bulunduğu bir boyut olan zaman kavramının derinlerine indikçe daha neler keşfedebileceğimizi bu yıl alınan nobelle bir kez daha anladık. İşte tüm bu ilerleyişlerde ülkemizinde bulunmasını diliyorum. Bu yazımla da bilimsel köşe yazılarına Şerafettin Muş’un kaleminden bir merhaba ediyorum.
Düşünenlerin düşüncesi olan
Bilim ve kültüre benden merhaba
Okuyup yazdıkca neşeyi bulan
Bilim ve kültüre benden merhaba
İşte benim sorum ile yanıtım
Okur yazar düşüncemle kanıtım
Kültür abidemiz kutsal anıtım
bilim ve kültüre benden merhaba
yaşayan varlığın varlık sayfası
düşünen insanın düşü sevdası
okur yazar insanlığın bankası
bilim ve kültüre benden merhaba
Şerafettin Muş
* https://barisozcan.com/2023-nobel-fizik-odulu/
Dicle ATILMIŞ | 01.11.2023