Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı İbrahim Ay'ın tutuklanması için kurulan çok aktörlü kumpas resmi belgelerle deşifre oldu.
Mahmut Özkılıç'ı yaralamaktan cezaevinde tutuklu bulunan Selçuk Yiğit'in, İbrahim Ay'a iftira atması için kimlerin devreye girdiği ve hangi vaatlerde bulunulduğu resmi kayıtlarla belgelendi.
GGC Başkanı İbrahim Ay'ın tutuklu yargılandığı dosyada, davanın seyrini değiştirecek belgeler ortaya çıktı. Halen cezaevinde bulunan Selçuk Yiğit'in, babası Seydi Yiğit ile yaptığı görüşmelerdeki ses
kayıtları, kirli ittifakı tüm çıplaklığı ile gözler önüne sererken, kafalardaki soru işaretlerini de tamamen giderdi.
AVUKATLAR SES KAYITLARININ DEŞİFRESİNİ PAYLAŞTI
İbrahim Ay'ın avukatları İskender Kahraman, Bektaş Şarklı ve Deniz Atar, dava dosyasında yer alan ses kayıtlarındaki gerçekleri kamuoyu ile paylaştı. Dosya ile ilgili gizlilik kararının kalkmasının
ardından ortaya çıkan ses kayıtlarının İbrahim Ay'ı tutuklatmak için kimlerin nasıl bir tezgah kurduğunu gün ışığına çıkardığını belirten avukatlar, Selçuk Yiğit'in babası Seydi Yiğit ile
cezaeeindeki görüşmelerine ilişkin resmi tutanak altına alınan ses kayıtları ile ilgili şunları söylediler:
TUTUKLU SELÇUK YİĞİT'E TAHLİYE GARANTİSİ VARİLMİŞ
"Polis tarafından deşifre edilen ve tutanak altına alınan ses kayıtlarına göre, Mahmut Özkılıç'ın avukatı Hüseyin Tank, cezaevinde tutuklu olan Selçuk Yiğit'in ailesi ile irtibat kurarak, pazarlık
yapıyor. Baba Seydi Yiğit, oğlunun tutuksuz yargılanma karşılığında her şeyi yapacağını söylüyor.Ardından 'Taşdoğan' adlı kişi devreye giriyor. Ses kayıtlarında, Taşdoğan'ın, 'Evraka Ankara da olumlu
bakıyor' dediği yer alıyor. Selçuk Yiğit, 'Madem o kadar güçlüsünüz, beni çıkarın, ne isterseniz yaparım' diyor. Selçuk Yiğit'e 3-5 ay içinde tahliye garantisi veriliyor. Pazarlığa göre, Selçuk
Yiğit, olayın azmettiricisinin İbrahim Ay olduğuna dair bir dilekçe yazacak. Bunun karşılığında da Mahmut Özkılıç, Selçuk Yiğit'ten şikayetçi olmadığı, onun olayla ilgisinin bulunmadığı ile ilgili
Savcılığa dilekçe verecek.
'PARA KOPARMA' İŞİ İYİ ARAŞTIRILMALI
Ses kayıtlarına göre, Taşdoğan adlı kişi Mahmut Özkılıç ile Selçuk Yiğit'in ailesini bir araya getirmek için devreye giriyor. Tahliye sözü tekrarlanıyor. Hatta Taşdoğan adlı kişi, 'Cumaya iş
bitecekmiş' diyor. Ses Kayıtlarının bir bölümünde, cezaevindeki Selçuk Yiğit babasına, 'Sen aldın demi? Tamamını aldın demi onlardan?' Diye soruyor. Babası da, 'Biraz daha koparmaya çalışıyorum. 300-
500 falan daha' diye yanıt veriyor.
DİLEKÇELİ İFTİRA
Ses kayıtları bir bütün olarak incelendiğinde, Selçuk Yiğit'in, olayın azmettiricisinin İbrahim Ay olduğunu anlatan düzmece bir dilekçe vermesinin karşılığında tahliye ve para sözü aldığı açıkça
görülüyor. Para ödemesi de yapıldığı, baba Seydi Yiğit'in parayı aldığını, ancak 300-500 daha koparmaya çalıştığını söylemesi kumpası gözler önüne seriyor.
DOSYADA VAR OLAN DELİLER, İDDİANAMEDE NEDEN YOK!
Olayın en ilginç noktalarından birisini, kirli pazarlıklarla ilgili bu belgelerin dava dosyada yer almasına rağmen, soruşturma Savcısı Cihan Toprak, hazırladığı iddianamede yok sayılması. Savcılık
makamının delilleri leyhte ve aleyhte toplaması gerekirken İbrahim Ay'ın lehine olan, hatta tüm iddiaları çürüten bu belgelerin iddianamede yer almaması İbrahim
Ay'ın tutuklanması ile ilgili bir hukuksuzluğun olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
İDDİALARIN ODAĞINDAKİ BU"TAŞDOĞAN" KİM?
Emniyet tarafından deşifre edilen ses kayıtlarının önemli bir bölümünde "Taşdoğan" adı geçiyor. Tarafları bir araya getirmek için çalışan, tahliye sözü veren ve 'Ankara da evraka olumlu bakıyor'
diyen yetkili ve etkili kişinin açık kimliği kamuoyu tarafından da merak ediliyor.