Cumhurbaşkanı, “5 kata kadar artırma yetkisini” kullandı, doğalgazdaki ÖTV yüzde 224 arttı, benzinin litre fiyatı 28 TL’den 34 TL’ye, motorinin litre fiyatı 26 TL’den 32 TL’ye yükseldi. Önümüzdeki günlerde dayanıklı tüketim mallarında da ÖTV artışı yapılacak… Benzin, motorin ve doğalgazdaki artış, tüm tüketim mallarına yansıyacak, elinizi attığınız her şey zamlanacak…
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılan fahiş ÖTV artışları, dar ve orta gelirli kesimi daha da yoksullaştıracak. İğneden ipliğe her şeye zam gelecek. İnsanlar, karnını doyuramaz, sokağa çıkamaz ve çocuğunu okutamaz hale gelecek. Vergi zamları enflasyonu körükleyecek.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yapılan zamlara, “Esnafımız artık marşa basamaz. A’dan Z’ye tüm ürünlere zam artık kaçınılmaz. Çünkü bu yıl, bu akaryakıt öncesinde, MTV’yi de vatandaşlar ikinci kez ödeyecek. Bunların altından kalkılmaz. Tarladan sofraya her ürün artık yeniden zamlı olacak" diye tepki gösterdi
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilciliği ile bileşenleri Kırkayak Parkı’nda “Kaşıkla verdiler, kepçeyle aldılar zam aldatmacasına son verin” dedi. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Başkanı Ali Arpat, “Doğalgaza, elektriğe, suya, benzine, motorine, gıda maddelerine, ulaşıma fahiş oranlarda zam yapılıyor. Türk lirası, dolar ve euro karşısında erimekte günden güne yurttaşların alım gücü düşüyor” tespiti yaptı.
Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında eziliyor
Ülkedeki ağır vergilere ek vergi yükünün tamamen emekçilerin sırtına yıkıldığını sözlerine ekleyen Arpat, “Emekçiler zenginlikten en az payı alırken en çok vergiyi ödemektedirler. Emekçiler, ağır zamlar ve vergiler altında ezilirken patronlara vergi istisnaları yapılıyor. Cumhurbaşkanının “En düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı” vaadinin üzerinden 2 ay geçmeden o günden bugüne o rakam çoktan eridi” dedi.
Emekçiler daha da yoksullaşacak
“Bugün maaşlarımızı aldık ve gördük ki kamu emekçisi daha fakir hale getirildi” diyen Arpat, “Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek yüzdelik ve seyyanen zamlar değil her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesi ve en düşük memur maaşının en az 32 bin TL’ye çıkarılması. Ücret ve maaş artışları gerçek enflasyona göre değil çarpıtıldı, TÜİK enflasyonuna göre belirlenmiş, emekçiler iki kez mağdur edildi” ifadelerine yer verdi.
Sorun, yüzdelik veya ek zamlarla çözülmez
Kamu emekçilerinin sorunlarının yüzdelik veya ek zamlarla çözülmesinin mümkün olmayacağını kaydeden Arpat, “TÜİK, haziran ayı enflasyon verilerini aylık yüzde 3,92, altı aylık yüzde 19,77 ve yıllık olarak yüzde 38,21 olarak açıkladı. 6 aylık enflasyon rakamının belli olmasından sonra kanuni düzenleme ile yapılan seyyanen artış dışında memurlara, sözleşmeli personele ve emeklilere verilecek zam oranı yüzde 17,55 olarak açıklanmıştı. Ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Memur, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine de yüzde 25 zam verilmesi kabul edildi” hatırlatmasını yaptı.
Arpat, “Birleşik Kamu-İş Kamu-Ar’ın Haziran enflasyonu yılın ilk yarısında yüzde 33, son bir yılda ise yüzde 80,5 oranında artış yaşanmıştı. Haziran ayı araştırmamıza göre 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı 32 bin liraya, açlık sınırı ise 12 bin liraya dayandı. 21 yıllık AKP iktidar yurttaşları perişan hale getirdi. Zamlar ve artan vergiler TÜİK rakamlarına göre değil gerçekçi enflasyon oranında yapılıyor” şeklinde konuştu.
AKP iktidarının ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren, açlığı ve yoksulluğu artıran politikalara yöneldiğinin altını çizen Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Gaziantep İl Başkanı Ali Arpat, konuşmasını şöyle tamamladı: AKP iktidarı emekçilerin sesine kulak vermeli ve her zaman yaptığı gibi kurnazca rakamlar üzerinde oynayarak, hayali bir yaşamın resmini çizmekten vazgeçmeli. Emekliliğe yansımayan, adaletsizliği artıran, seyyanen ve yüzdelik oranlar kabul edilemez. Tüm emekçilerin ödediği vergilerin sınırı makul rakamlara çekilmeli ve yaşamsal giderlere getirilen vergiler geri çekilmeli. Ekonomik krizin bedelinin kamu emekçilerinin ve çalışanlarının sırtına yıkılmasından vazgeçilmeli. Enflasyon farkı, ortaya çıktığı ay itibarıyla ödenmeli. Torba yasadaki seyyanen artıştan emekli kamu emekçilerinin yok sayılması eşitlik ilkesi gereği adaletsizlik.