Bir Mayıs bütün dünyada emeğin mücadelesinin özel ve anlamlı bir günüdür. Şu saatlerde Türkiye'de ve dünyanın hemen her yerinde irili, ufaklı toplulukların büyük ya da küçük, kitlesel kutlamalar için meydanlarda olduğunu biliyorum, selam olsun.
Bir Mayıs bütün dünyada emeğin mücadelesinin özel ve anlamlı bir günüdür.
Şu saatlerde Türkiye'de ve dünyanın hemen her yerinde irili, ufaklı toplulukların büyük ya da küçük, kitlesel kutlamalar için meydanlarda olduğunu biliyorum, selam olsun.
Taksim tartışmasına geçmeden belirtmek isterim ki emek mücadelesi sınıfsaldır, İdeolojiktir, politiktir ve uzlaşmazdır.
Bu konu kitle partilerinin, menşevik sendikaların, sol maceracıların gündelik politikalarının malzemesi olamaz.
77 bir Mayıs’ında bilinçsiz ve örgütsüz 15 yaşlarında bir işçi olarak bir başıma Taksim’deydim. Olaylar ve muazzam kalabalık beni tedirgin etmiş olacak ki bir, iki saat durup meydandan ayrılmıştım.
Taksim 77 bir Mayıs’ı elbette önemli ve anlamlıdır. Takip eden yıllarda bu meydanı talep etmekte doğrudur ve gereklidir. Ancak bütün bir emek mücadelesi tarihini getirip bir alana indirgemek, bir güne indirgemek, emek mücadelesini karikatürize etmek olur.
Sınıf bilinçli ve örgütlü emekçilerin mücadelesine başta aydınlar, sanatçılar ve emeğe saygılı siyasi partiler destek verirler.
Bizde ağırlıklı olarak kendisini herkesten daha çok emek yanlısı olduğunu iddia eden cılız sol örgütler daha görünür durumdadır.
Bu yıl CHP ve onun genel başkanı Özgür Özel bir Mayıs’ı hiç olmadığı kadar önemsedi ve bizzat yürüyüş kortejinin başına geçti. Şu an İBB önündeki Saraçhane meydanında bekliyor. Zaman zaman basına demeç veriyor, iktidara yükleniyor.
Emeği ve emekçileri daha güzel yarınlara taşıyacak her desteğe, emekçiler elbette şükran duyacaklardır ama emek mutlaka kendi sınıfsal partisiyle kendi gerçek yarınlarını kurabilir.
Nitekim uzunca zamandır bende alanlarda olacağım diyen Özgür Özel İBB önündeki Saraçhane meydanında bir, iki basın açıklaması yaptı ve alanı terk etti. DİSK ve KESK başkanları yüz metre daha ileriye gidip polis barikatları önünde birer açıklama yapıp çekildiler. Sol sosyalist çevreler biraz daha direndi ve bitti.
Bir daha altını çizelim. Sınıf bilincinin yüksek düzeyde olduğu sınıf sendikaları kalmadı maalesef.
Sol sosyalist yapılarda oldukça cılız, bu gerçekle yüzleşmelidir herkes.
Ve hiçbir zaman geç değildir. En başından başlayın. Kendi meselesine kendisi için, sınıfı için, insanlık için yürekten bağlı, cesur, bilge ve kararlı sınıf öncüleri emekçilere, emeği savunmanın yol yöntemlerini göstermeli, onlara yetki ve sorumluluk vermelidir.
Hiçbir güç emeğin örgütlü gücünden daha güçlü değildir. Yıllar yılı ağır bedeller ödemiş ama muazzam zaferler de kazanmıştır. İnsanlığı ileriye taşıyacak mücadele, emek mücadelesinin ta kendisidir. Özgür ve daha huzurlu yarınlar emeğin gelişimiyle basar gider.
Ahmet ATILMIŞ | 02.05.2024