Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Gaziantep İl Temsilciliği, Suriye'de son dönemlerde artan şiddet olayları, sivillere yönelik saldırılar ve mezhep birimlerine ilişkin bir açıklama yaparak uluslararası insanlara göre çağrıldı. İl Temsilcisi Ali Arpat, Ortadoğu'da yıllardır devam eden savaş bölge halklarına ağır bedeller ödettiğini vurguladı.

“Sivillere Yönelik Şiddet ve Mezhepçi Saldırılar Artıyor”

Ali Arpat, Suriye'de yaşanan son gelişmelerin sivillere yönelik kısımlarını ve mezhep saldırılarının yoğunlaştığını ifade etti. Özellikle Alevi ve Hıristiyan toplulukların yanı sıra farklı inanç grupları ve etnik kimliklerin sistematik bir şekilde hedef alındığını belirten Arpat, “Emperyalizmin yeni lideri Ebu Muhammed el-Colani, bir süre boyunca kravat takarak katliam hevesini gizlese de gerçek cinsiyete geri döndü. Suriye'nin çeşitli bölgelerindeki saldırılarda çok sayıda insanın hayatı kaybedildi, kutsal depolar depolandı ve binlerce kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldı” dedi. Arpat, savaşın doğrudan tarafı olmayan sivillerin kaybının kaybolmasının temel insan haklarının ihlal edildiğinin açık bir şekilde kaydedildiğini vurguladı.

“Suriye'deki Savaş Bölgesini Tehdit Ediyor”

Suriye'de devam eden savaş yalnızca belirli bir inancın ya da toplu değil, tüm şiddette tehdidi eden bir boyuta ulaşmasını dile getiren Arpat, “Sivillere yönelik saldırılar suç savaş kapsamına giren ve sorumlular uluslararası hukuka göre yargılanmalı. Mezhepçi ve parçalayıcı politikalar, Suriye'nin bir arada yaşama parası yok ediyor. Emperyalist güçler, Ortadoğu'da ülkelerin halk rejimiyle faaliyetlerini sürdürmelerini ve kalıcı istikrarsızlığa mahkum edilmeleri için etnik ve mezhepsel çatışmaları körükleniyor” şeklinde konuştu.

“Uluslararası Kuruluşlar ve Türkiye Sorumluluk Almalı”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak uluslararası kuruluşlar, insan hakları örgütlerini ve demokratik yapılar Suriye'deki insan hakları ihlallerine karşı acilen harekete çağırmalarını ifade eden Arpat, “Suriye'de kalıcı barışın sağlanması için mezhepçilik ve şifanın yerine eşit ve özgür bir kurul şeklinde bir arada yaşayabileceği bir yönetimli” dedi. Türkiye'nin de savaş muafiyetlerine yönelik somut adımlar atmasını sağlayarak Arpat, “Birleşmiş Milletler ve insan hakları hizmetleri, insan katliamları birimine almalı ve sorumluların yargılanmasını sağlamalı. Türkiye, mezheplerin toplamının önüne geçmek için birleştirme girişimlerinde bulunmalı” diye ekledi.

“Barış ve Dayanışma Çağrısı”

Açıklamasında kamu çalışanlarına yönelik baskıların sendikal haklarını ve demokratik rekabetlerini tehdit ettiğini vurgulayan Arpat, “Dünyadaki tüm emek ve barış hareketlerini, Suriye'deki kamu çalışanlarına yönelik baskılara karşı dayanışmayı desteklemeye davet ediyoruz. Şiddet ve savaş politikalarına karşı Suriye'nin oluşturduğu barış içinde bir arada yaşama hakkını savunmayı sürdüreceğiz” diyerek sayıları tamamladı.