“Yeşil şehir” sloganıyla tanınan Gaziantep, son dönemde hava kirliliği tehlikesiyle gündeme geliyor. Bir zamanlar temiz havası ve yeşil alanlarıyla övülen kent, artık kirli hava şartlarının yol açtığı risklerle mücadele ediyor. Uzmanlar, bu durumun halk sağlığı üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Hava kirliliği, Gaziantep’te yaşayanların günlük hayatını fark ettirmeden etkileyen bir sorun haline geldi. Solunan havadaki kirleticiler, pek çok hastalığın temel nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle ince partikül maddeler (PM2.5), azot dioksit ve kükürt dioksit gibi unsurlar, solunum yolu rahatsızlıklarından astım ve bronşite, hatta akciğer kanserine kadar uzanan bir yelpazede sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, hava kirliliği dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden oluyor. Kalp-damar hastalıkları, inme ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi ciddi rahatsızlıklar da kirli havanın uzun vadeli etkileri arasında.
Tehlike sadece fiziksel sağlıkla sınırlı değil; kirli hava, zihinsel sağlığı da vuruyor. Yapılan çalışmalar, hava kirliliğinin çocuklarda bilişsel gelişimi olumsuz etkilediğini, yetişkinlerde ise depresyon ve anksiyete riskini artırdığını gösteriyor. Gaziantep’te sanayi faaliyetlerinin yoğunluğu, araç trafiği ve zaman zaman bilinçsiz yakıt kullanımı, hava kalitesini düşüren başlıca faktörler olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, “yeşil şehir” unvanını korumak isteyen Gaziantep’in acil önlemler alması gerektiğini belirtiyor. Daha fazla yeşil alan oluşturulması, emisyonların azaltılması ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımlar, şehrin hava kalitesini iyileştirmek için kritik önem taşıyor. Kirli hava deyip geçmeyin; çünkü bu görünmez tehlike, hem bugünü hem de yarını tehdit ediyor.