10/12/2022 Bu Yazı 1281 Defa Görüntülendi.
Hekime şiddet, doktorların yurt dışına göçü ve son olarak geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan sahte doktor skandalı derken sağlığımız nereye gidiyor hep beraber düşünelim isterim.
Her şeyin başı sağlık değil mi?
Hekime şiddet, doktorların yurt dışına göçü ve son olarak geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan sahte doktor skandalı derken sağlığımız nereye gidiyor hep beraber düşünelim isterim.
Her şeyin başı sağlık değil mi?
Sağlık hepimizin hassas noktası.
Sağlıklı olmak en büyük zenginlik.
Ama şimdilerde zenginlik için sağlığın yok sayıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sosyal medyada daha kusursuz görünmek, beğeni almak ve belki de bunların ötesinde pek çok psikolojik, sosyolojik sebebi de içinde barındıran bir güzelleşme sevdasıdır gidiyor. Kadınlar dolgu, botoks gibi işlemlere yönelirken erkeklerin de botoks, saç ekimi gibi uygulamalar yaptırdığını görüyoruz.
Uluslararası Estetik ve Plastik Cerrahi Derneğinin (ISAPS) 2020 yılında yaptığı araştırma sonuçlarına göre tüm dünyada en çok estetik işlemin yapıldığı beşinci ülkeyiz.
Bu sıralamada yurt dışından medikal estetik yaptırmak için ülkemize gelenlerin payı da büyük. Hal böyleyken, kalan hekimlerimizin de çeşitli kurslara katılarak bu ve benzeri alanlara yöneldiklerini söyleyebiliriz.
Peki, güzelleştik iyi, hoş.. Bir kaza geçirsek ya da ciddi bir hastalığa yakalansak ne olacak? "Gidiyorlarsa gitsinler" demek kolay...
Ve gittiler de nitekim.
Gidenlerin yerine kim gelecek?
Çözümü tıp fakültelerinde, uzmanlıklarda kontenjan artırmakta, sınavların baraj puanlarını düşürmekte bulmaya çalıştılar. Ama bunların sonuçları sandığımızın çok ötesinde gerçekleşiyor.
Öncelikle, övündüğümüz tıp eğitimimizin kalitesi hızla azalıyor. Yurt dışından (Azerbaycan, Kırgızistan, Birleşik Arap Emirlikleri vb. ) gelen doktorların denklik almak için girdiği sınavın (STS) baraj puanı 45 puandan 35 puana indirildi.
İnternette gezinirken böbrek nakli eğitiminden laparoskopik cerrahi eğitimine, saç ekiminden diş tedavilerine kadar pek çok alanda kurs düzenleyen yabancı şirketlere rastlayabilirsiniz. Özel hastanelerle anlaşılmış. Kurslar düzenleniyor, sertifikalar veriliyor. İstanbul'da 2 haftada ameliyat yapmayı öğreniveriyorsun. Hem de uçak bileti dahil. Şaka değil. Var böyle yerler.
Yani gidenlerin yerine, bilgisi ve deneyimi yetersiz kişiler gelecek.
Hatta daha da ötesi, bu donanımsız kişilerin arasında ne olduğu anlaşılamayan fırsatçı ve dolandırıcılar...
Bunların sonucu olarak, değil kaliteli olanına, sıradan bir sağlık hizmetine bile ulaşamamak yolunda ilerliyoruz.
Doktorumuza güvenemez hale geliyoruz. Özel hastane tercih edelim diyoruz. Bir nevi sağlığımızı satın almaya çalışıyoruz.
Oysa sağlık haktır! Ve en büyük zenginlik...
Sağlığınızı koruyun.
Yazan Doktor - 10.12.2022