Merkez Bankası beklentilere paralel bir şekilde politika faizini yüzde 9'da sabit bıraktı. PPK'nın karar metninde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önem arz ettiği belirtildi. TCMB'nin, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için 'Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacağı vurgulandı
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) yılın ilk faiz kararını açıkladı. Buna göre PPK politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 9'da sabit bıraktı.
PPK kasım ayındaki 150 baz puanlık indirimin ardından aralık ayını da pas geçmişti.
Aralık ayındaki karar metninde mevcut politika faizinin yeterli görüldüğü belirtirken, bugünkü karar metninde benzer bir ifade yer almadı.
PPK tarafından bugün yayımlanan karar metninde yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü belirtildi.
Metinde Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltıldığını ancak uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonunun yüksek seviyelerini sürdürdüğü ifade edildi.
PPK yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, artan durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaya başlamıştır."
"2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın son çeyreğine dair göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret etmektedir. İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir."
Karar metninde ayrıca sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlandığı vurgulandı.
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtilen karar metninde "Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir" ifadeleri yer aldı.
TCMB'nin, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacağı belirtildi.
haberturk.com