Bugün 25 Aralık. Her insanın, her ülkenin hayatında önemli sayılacak günler vardır ama GAZİANTEP’ in kurtuluş günü olması nedeniyle benim için çok özel bir öneme sahiptir, çok anlamlıdır...
Bugün 25 Aralık. Her insanın, her ülkenin hayatında önemli sayılacak günler vardır ama GAZİANTEP’ in kurtuluş günü olması nedeniyle benim için çok özel bir öneme sahiptir, çok anlamlıdır...
Bir şehir on bir ay, hiçbir destek almadan kendini savunmuş, binlerce şehit vererek işgalciden, emperyalistten, alçak, ırz düşmanı zalimden kurtulmuştur.
Dönüp dönüp buradan ders çıkarmalıyız. Önce gizli ya da açık bu tür işgaller yaşamamak için önlem almalıyız, çok ciddi önlemler almalıyız sonra şayet böyle bir şey olursa çok daha sağlam bir direniş göstermek için gereğini yapmalıyız.
Ben ülkemizi birçok bakımdan maalesef adeta gizli işgale uğramış gibi görüyorum. Ve bundan kahır ekseriyetinin rahatsız olmadığını ya da olamadığını görüyorum, bu beni çok derinden üzüyor ve korkutuyor, görüyorsunuz!!! Etrafımız ateş çemberi. Tehlikelere çok daha duyarlı olması gereken ülkelerin (hele de ekonomisi kötüyse) çok daha toplumcu, halkçı ve demokratik uygulamaları öne çıkarması gerekir diye düşünüyorum. Paylaşımda daha adil olmalı ama ne yazık ki bugün tepeden aşağıya bazı kesimler "asgari ücret yükselirse ülke batar!!" gibi yanlış bir bakış açısına sahip.
Ülkede gelir dağılımı adaletsizliği varsa, ülkenin huzuru ve barışı bozulur. İçten zaafiyetler başlar.
Ayrıca bütün çalışanlar gece- gündüz karın tokluğuna çalışsa bile ( ki bu gün açıklanan asgari ücret TÜİK verilerine göre açlık sınırı) ülkenin günlük güneşlik olacağını sanmakta büyük aymazlık. Çünkü ülke uluslararası rekabete açık bir ülke. Rakipleriniz her şeye rağmen sizden daha çok kaynağa sahip ve güçlüyse bizim iş verenlerimiz o zaman ne yapacak? (Kaldı ki dünyada birçok konuda bizden koşulları çok daha iyi ülkeler var.)
Kendi iç dinamikleriyle toplumsal kalkınmayı önceleyen, bunu yapmak içinde sermaye birikimini değil toplumsal barışı önceleyen bir yol izlemeden, kaynaklarımızı çar çur ederek, birkaç büyük sermayedara ve faize vererek nasıl kalkınacağız?
Ülkemizde zarar eden bir tane yabancı sermayeli şirket ya da banka görebilir misiniz? Onlar her yıl karlarına kar katarken gözünüz neden çalışan ve üreten insanların cebinde?
Kalkınmanın yolu dürüst, yurtsever, halk sever, emek sever politikalardan geçer.
İç ve dış düşmana karşı zaferler kazanmanın yolu da Emeğe somut saygıdan geçer. Gerisi lafı güzaf.
Kurtuluş günün kutlu olsun GAZİANTEP...
Ahmet ATILMIŞ | 25.12.2024 – aatilmis@hotmail.com