Ortadoğu’da tansiyon her geçen gün daha da yükseliyor. İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı hava saldırıları devam ederken, ABD’nin de İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırı düzenlediği bildirildi. On birinci gününe giren çatışmalar, bölgedeki krizi uluslararası boyuta taşıdı.
ABD’den Nükleer Tesis Hamlesi
Bölgede gerilimi tırmandıran en önemli gelişmelerden biri, ABD’nin İran’daki üç nükleer tesisi hedef alması oldu. Bu saldırı, İran-İsrail çatışmasının bölgesel sınırları aşarak küresel bir krize dönüşebileceği yönünde endişeleri artırdı. Washington yönetiminin bu adımı, Tahran cephesinden sert tepkilerle karşılandı.
Trump’tan “Rejim Değişikliği” Çıkışı
ABD Başkanı Donald Trump’ın, İran’da rejim değişikliği çağrısı yapması, diplomatik krizi daha da derinleştirdi. Trump’ın açıklamaları uluslararası camiada geniş yankı uyandırdı. İran ise bu söylemlere karşı sert mesajlar vererek, dış müdahalelere karşı direnç göstereceklerini belirtti.
İran’dan Karşı Hamle: Hayber Füzesiyle Saldırı
ABD’nin müdahalesinin ardından İran da misilleme yaptı. 22 Haziran sabahı Tel Aviv ve Hayfa’ya yönelik düzenlenen füze saldırılarında İran’ın ilk kez Hayber adlı uzun menzilli füzesini kullandığı bildirildi. Bu saldırılar sonrası bölgede güvenlik alarm seviyeleri yükseldi.
Hürmüz Boğazı Gündemde
İran Meclisi, stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı’nın kapatılması yönünde karar aldı. Nihai onayın Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney ve Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından verileceği belirtildi. Bu gelişme, küresel enerji piyasaları açısından büyük önem taşıyor.
Moskova Trafiği Yoğunlaştı
Tahran’ın diplomatik hamleleri de hız kazandı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Ziyaretin, krizin çözümüne dair diplomatik girişimler açısından kritik olduğu değerlendiriliyor.
Rusya’dan Sert Uyarı
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise ABD’nin İran’a yönelik saldırılarını “uluslararası hukuka aykırı” olarak nitelendirerek, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan bir ülkenin bu tür adımlar atmasının küresel barışı tehdit ettiğini vurguladı.
Bölgedeki gelişmeler yakından izlenirken, uluslararası aktörlerin atacağı adımlar önümüzdeki günlerde çatışmaların yönünü belirleyecek. Dünya, Tel Aviv’den Tahran’a, Washington’dan Moskova’ya uzanan gerilim hattında bir çözüm arayışını bekliyor.