Bugün dünyada her 9 kişiden biri yatağa aç giriyor !
Haber Kategorisi: Ekonomi

Bugün dünyada her 9 kişiden biri yatağa aç giriyor !

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın; “Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayal olacak”

16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla açıklama yapan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “Gıda güvencesinin sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzen içinde yaşayabilmek hayal olacak. Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 9 kişiden biri yatağa aç giriyor. Ülkemizde ise insanlarımızın yüzde 22`si yeterli gıdaya ulaşamıyor yüzde 8,5`u ise açlık sınırında yaşıyor” dedi.

Dünya nüfusuna yetecek tarım ve gıda ürünü var

İnsanlık için kâbus olan yokluğu ve yoksulluğu yenmek konusunda herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Aydın, “Unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktarda. Eğer dünyada açlık varsa bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Hijyenik olmayan gıdalar yüzünden her yıl 420 bin kişi yaşamını yitiriyor

Aydın, “Son yıllarda gıda güvenliği alanındaki dikkat çekici gelişmelere rağmen, gıda kaynaklı hastalıkların küresel boyutu hala kabul edilemez düzeyde. Dünya`da her yıl yaklaşık 600 milyon kişi ki bu her 15 kişiden birine denk geliyor. Hijyenik olmayan gıdaları tükettikten sonra hastalanmakta ve bu grup içerisinden 420 bini yaşamını yitiriyor. Sadece bu rakam, gıda güvenliğinin yaşamımızın ne kadar değerli bir parçasını oluşturduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacak. Güvenilir gıda, yalnızca daha iyi sağlık ve gıda güvenliği için değil, aynı zamanda geçim kaynakları, ekonomik gelişme, ticaret ve her ülkenin uluslararası itibarı için giderek daha çok önem taşımaya başladı” açıklamasını yaptı.

Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor

“Çağımız hastalığı olan aşırı ve lüks tüketim alışkanlığı, gıdaya adil ulaşmanın önündeki en büyük engellerden biri olup, bu alışkanlık gıdada israfı da beraberinde getiriyor” tespitini yapan Aydın, “Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe giderek heba olurken, sadece bu tüketilmeyen ya da tüketilemeyen ve çöp olarak son bulan üretim fazlasıyla bile açlık çeken 821 milyon insanı doyurabilmek mümkün. Gıda kaybı ve israfının ülke ekonomilerindeki büyük yükü pandemi sürecinde artmış ve gıdaya erişim imkanını daha da kısıtladı” şeklinde konuşma yaptı.

Gıda güvenliğinde bilimsel çalışmaların önü açılmalı

Gıda denetimine değinen Aydın, “Gıda denetimi sisteminin bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların uygun koşullar oluşturularak kamu denetiminde ivedilikle çözülmesi gerekiyor. Mevcut yasal düzenlemelerde gerekli değişiklikler gecikmeksizin yapılmalı, insan sağlığını olumsuz etkileyecek gıda faaliyetinde bulunanlar “İnsan yaşamına kastetmek” hükmü doğrultusunda değerlendirilmeli ve cezai müeyyideler buna göre belirlenmeli. Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı ve riskli katkı ve kalıntılar taşıyan gıda ham maddeleri ile yapılan üretim, stokçuluk ve fahiş fiyatlar, doğru, etkin ve hızlı şekilde denetlenmeli, gerekli ve yeterli cezalar verilmeli. Gıda işletmelerinde “İstihdamı zorunlu personel” olarak gıda denetçisi görevi yapan Ziraat Mühendisleri, Gıda Mühendisleri, Kimya Mühendisleri dahil gıda konusunda öğrenim görmüş ilgili kişilerin yetki ve sorumlulukları açıkça düzenlenmeli, güvenilir gıda temininde toplumsal sorumlulukla birlikte bilimsel çalışmalarının önü açılmalı” diye konuştu.

Sürdürülebilir kalkınmanın her alanında temiz ve kesintisiz suya ihtiyaç var

Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasını şöyle tamamladı: “TMMOB ve Odalarımız; her yıl 16 Ekim’de gıda gününü kutlamaktan öte; ülkemizde ve dünyadaki egemen kapitalist sistemin neoliberal politikaların yarattığı susuzluk, açlık, yokluk ve yoksulluğu deşifre etmenin yanında; insan, emek ve çevre odaklı üretim modelleri ile adil ve eşit tüketim biçimleri için öneriler geliştirerek, toplumsal sorumluluklarını yerine getiriyor.

Tarım ve hayvancılık güvenilir suya bağımlı sektörler. İçme suyu ve sanitasyon amacıyla kullandığımız su ile gıda üretiminde ve endüstriyel proseslerde kullanılan suyun büyük bir bölümü yeraltı suyundan karşılanıyor. Sürdürülebilir kalkınmanın her alanında temiz ve kesintisiz suya ihtiyaç var.”