Gaziantep Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkiye’deki otoriter rejimin ayrımcı ve ötekileştirici söylemlerinin toplumsal ilişkilerde hiyerarşi ve biat kültürünü dayattığını belirtti. Bu durumun, toplumun giderek daha militarize olmasına, ırkçılık ve milliyetçiliğin artmasına yol açtığını vurguladı.
İnsan Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Av. Bahri Oğuz, toplumda dayatılan tekçilik, ırkçılık ve nefret dilinin son bulması gerektiğini belirterek, iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikalar uygulamaya çağırdı. Oğuz, hak savunucuları olarak barış sağlanana kadar mücadeleye devam edeceklerini duyurdu.
Oğuz, devletin yargı ve zor mekanizmalarıyla insanları fikirlerini açıkladıkları için sindirmeye çalıştığını ifade etti. Çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler önerdiklerini ancak iktidarın çözümsüzlük politikasını sürdürdüğünü belirten Oğuz, örgütlenme ve ifade özgürlüğünün büyük baskı altında olduğunu vurguladı.
Barışın insan hakları ve özgürlüklere dayalı olması gerektiğini savunan Oğuz, eşitsizliklerin ve hakların tanınmamasının savaşların temel sebebi olduğunu ifade etti. Barış talebinin medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarla ilişkili olduğunu belirten Oğuz, barışın tesis edilememesinin insan haklarının ihlaline yol açtığını söyledi.
Devletin temel hak ve özgürlük taleplerine aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vermesinin kutuplaşmayı artırdığını vurgulayan Oğuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir asırdır dışlayıcı politikalar izlediğini belirtti. Oğuz, iktidarın kullandığı dilin ötekileştirilen gruplara şiddet olarak geri döndüğünü ve bu durumun çözümünün barışa dayalı politikalarda yattığını ifade etti.