Frankfurt'ta düzenlenen etkinliğinde Alevi Kültür Merkezlerinin 113 kişilik korosu ile Özlem Taner ile Mustafa ve Müslüm Eke unutulmaz sanatçının eserlerinin seslendirdiler.
Frankfurt'ta Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu'na bağlı Alevi Kültür Merkezi'nde, "İn Memory of Aşık Veysel" adıyla düzenlenen, Aşık Veysel anma etkinliği büyük ilgi gördü.
650 kişilik salon dolduğu için içeriye giremeyen yüzlerce insan, Nordweststadt Titus Therme Saalbau kapısından geri döndü. Etkinlikte Medet Aslan Müzik Akademisi, Frankfurt, Gustavsburg, Koblenz, Wetzlar ve Hanau AKM'li gençlerden oluşan Medet Aslan yönetimindeki 113 kişilik koro ile Özlem Taner, Mustafa Eke, Müslük Eke sahne aldılar.
Etkinlikte AKM resim kursu öğrencilerinin Aşık Veysel konulu çalışmaları da yer aldı.Anma etkinliğinde Aşık Veysel'in Aleviler için önemine dikkat çekildi.
Aşık Veysel'in Alevi ozanlık geleneğinin son üyesi olarak kabul edildiğini vurgulayan Frankfurt AKM Başkanı Bülent Alkan, "UNESCO, 2023 yılını Aşık Veysel Yılı ilan etmişti. Gözleri görmediği halde 'Aynaya bakıldığı gibi, bilimle ve gönül gözüyle görme' yeteneklerine sahip, doğaya, insana çok değer veren bir ulu ozandı. 'Dostlar beni hatırlasın' demişti. Biz zaten onu unutamayız. Kendisini saygıyla anıyoruz" diye konuştu.
AŞIK VEYSEL ASİMİLASYONA KARŞI DURUŞTUR
Aşık Veysel'i bir birey olarak algılamamak gerektiğini savunan AABF Hessen Birliği Kültür ve Sanat Kolu Başkanı Kenan Taşkesen ise "O tanrıyı bile eleştiren, dara çeken bir felsefesinin, Alevi Kızılbaş ozanlar geleneğinin bir temsilcisidir. Onu yalnızca dramatik yaşam öyküsü ve türküleriyle anlatırsanız çok eksik anlatmışsınız demektir. O 'Üzerime beton dökmeyin, benim bedenimde çiçek bitsin', 'Koyun yesin et olsun, kuzu yesin süt olsun, arı yesin bal olsun" diyerek devri daimi savunuyor. Kaldı ki Anadolu topraklarında Veysel gibi onlarca ozan var. Onlara da bizim dışımızda herkes sahip çıktı. Bu çok üzücü. Özümüzü kaybediyoruz. Asimile oluyoruz. Aşık Veysel asimilasyona karşı duruştur. Ona sahip çıkmak özümüze sahip çıkmaktır" dedi.
"SAMİMİYETİ ONU EŞSİZ YAPIYOR"
Güçlü sesi ve seslendirdiği Aşık Veysel eserleriyle büyük alkış alan Özlem Taner, "Benim için Aşık Veysel, can gözü, hakikat yolu demektir. Aşık Veysel çocukluğumdan beri deyişlerin, nefeslerin adıdır. Benim için çocukluktan beri dinlediğim yörenin kokusudur. Aşık Veysel, Anadolu'nun binlerce yıllık geçmişinin sazında tınlamasıdır. Bunu o kadar samimi bir şekilde hissediyor ki o duygunun karşıya geçmemesi imkânsız. Ondan aldığımız o lezzet, o tat, onun yaşattığı hissiyat, o hissiyattaki samimiyet Aşık Veysel'i eşsiz yapıyor. Tüm dünyadaki yüreği güzel tüm insanlara dokunabilmiş bir ozandır. Saygıyla anıyoruz" açıklamasını yaptı.
"ONSUZ HİÇBİR SAHNEMİZ OLMAZ"
Mustafa ve Müslüm Eke de unutulmaz sanatçıyla ilgili "Veysel Sivas, Şarkışla'nın Sivrialan köyünde yaşadığı hayatla, hayata bakışıyla, bu kültüre verdiği emekle dünyaya nam salmış, bizim kültürümüzün en önemli mihenk taşlarından biridir. Onsuz hiçbir sahnemiz olmaz. O yüzden bu kültürün, öz kültürümüzün unsurlarından biridir. Olay sadece saz çalıp söylemesi değil, ürettikleri, gözü görmese bile yaşadığı zorlu hayatına rağmen yazdıkları, tabiat sevgisi, gönlündeki insan sevgisi, onun yaradılışından gelen önemli bir hususiyeti var. Herkese nasip olmayacak bir özellik. Onlarca yıldır Türki Cumhuriyetlerde Veysel sözlerinin bestelenmesi üzerine etkinlikler yapılıyor. Aşık Veysel sözleri, ama herkes kendi bölgesinin müziği ile seslendiriyor. Aşık Veysel'in tüm dünyaya ulaşmasını sağlayan unsurlar, başta Anadolu'da farklı etnik kökenden herkesin sesi olması, temelde insanı alan fikrinin, müziğinin olmasıdır. Fazıl Say'dan Tarkan'a kadar pek çok ünlü isim de Aşık Veysel'den bir örnek söyledi. Yurt dışında doğan müzisyen çocukların da fabrika ayarlarında var. Aşık Veysel'in türkülerini öğreniyorlar ve söylüyorlar" diye konuştular.
birgun.net